9 Temmuz 2015 Perşembe
Muhterem Başkan,
2- Kur'an-ı Kerȋmin imlȃsı ve basımı ile ilgili olarak;
2.1. Gelişigüzel Mushaf basımının ve meal yazılmasının önlenmesi;
Mukaddes kitabımızın, her türlü ticarȋ gaileden uzak, en güzel bir şekilde özenle basılıp, Müminlere ulaştırılması arzu edilir.
Kitapçılara baktığımızda bu hususta bir dağınıklık olduğu görülmektedir. Mükemmel denilebilecek çok iyi örnekler olmakla birlikte; bazı yayınevlerince, kağıt ve baskı kalitesinin yetersizliği yanında; derme çatma mizanpaj, gelişigüzel düzenlemeler yapıldığı ve gereksiz notlar ilave edildiği görülmektedir.
Son yıllarda yaygınlaşan, satır altlarında Türkçe mealli Mushaflardan birinde gördüğüm bir örnek, bu konuda ne kadar amatörce işlerin olduğunu göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Şöyle ki; Yusuf Suresi 4. ayette geçen "ehade ‘aşera" karşılığı "onbir" yazılması gerekirken, kelimelerin karşılığı ayrı ayrı olarak; "bir on" şeklinde yazılmıştır.
Bu gibi, nispeten basit yanlışların yanında, son derece saygısız çevirilerin Kur'an Meali diye takdim edilmesi üzücüdür.
Meselȃ, E.Y. adında reformist bir şahıs, Duhâ Suresi 7.ayetin Türkçe karşılığını "Seni bir sapık olarak bulup doğruya iletmedik mi?" şeklinde verirken aslında kendi sapkınlığını sergilemiştir.
"Sapık" kelimesini, haşa! Hz. Peygambere atfetmek, affedilir bir sapkınlık değildir.
Kasten veya sapık kelimesinin ne anlama geldiğini bilmeyecek kadar cehaletten kaynaklanan bu gibi durumların olması elbette üzücüdür. Fakat düşündürücü olan husus, Başkanlığınızın bunların karşısında yetkisini kullanmaması ve duyarsız kalmasıdır.
Kanaatimce, Başkanlığınızın Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki 633 sayılı Kanun'un 6. maddesi bu konuda yeterli yetkiyi vermektedir.
Şeklen ve mealen gerçeğe aykırı olan Mushafların toplatılıp imha edilmesi anılan Kanunun verdiği bir görevdir..
Fakat imhadan önce, hukuken basımın engellemesi öncelik taşımaktadır.
2.2. Yönetmelik ihtiyacı;
Yukarıda belirtilen 633 sayılı Yasanın 6.maddesinde verilen yetkinin kullanımı için, uygulama esaslarını gösteren bir Yönetmeliğe ihtiyaç vardır. Bu yönetmelik çerçevesinde, Mushafların ve meallerin basımı için önceden DİB'ca oluşturulacak bir ilmȋ heyetten yeterlilik belgesi alma zorunluluğu getirilmeli; yayınevleri basacakları eser için ancak bu belgeyi aldıktan sonra, 5846 sayılı Kanun ve ilgili yönetmeliğe göre Kültür Bakanlığından bandrol alabilmeli.
Bu hususta gerekirse mezuat eksikliği giderilmelidir.
Bu yönetmelikle;
- Mushafların basımında uyulacak esaslar,
- Şekil, tertip, ebat, cilt, kağıt kalitesi gibi hususlarda standartlar,
- Meal ve çevirilerin aslına sadık kalacak şekilde, yeterliliğe sahip olması gibi hususlar yer almalıdır.
2.3. Türkiyede basılan mushaflarda, İslȃm ȃlemi ile uyumu sağlayacak şekilde imlȃ meselesinin çözümü;
Bilindiği gibi; Türkiye'de basılan mushaflar, Osmanlı devrinden gelen hattat "Ali el- Kȃrȋ" imlȃsına göredir. İslȃm ȃleminin çoğunda ise mushafların imlȃsı resm-ȋ Osmanȋ" hattı üzeredir.
Bunun neticesi olarak; Türkiye'de basılan mushaflar çoğu İslȃm ülkelerinde, sırf bu imlȃ farklılığından dolayı kabul görmemektedir.
Bu hususta geçmişte Başkanlığınızca 2008 yılında, İSAM'da yapılan ve netice alınamayan toplantının, ilahiyatçı uzman bilim adamlarının katılımı ile yeniden düzenlenerek, ortak bir görüşün oluşturulması ve İslȃm ȃlemi ile olan farklılığın ortadan kaldırılması gerekmektedir.
Bu husus İslȃm ȃleminin birliğinin sağlanması bakımından son derece önemli olup, Başkanlığınızın bu problemi çözebileceği kanaatindeyim.
Bilindiği gibi; Türkiye'de basılan mushaflar, Osmanlı devrinden gelen hattat "Ali el- Kȃrȋ" imlȃsına göredir. İslȃm ȃleminin çoğunda ise mushafların imlȃsı resm-ȋ Osmanȋ" hattı üzeredir.
Bunun neticesi olarak; Türkiye'de basılan mushaflar çoğu İslȃm ülkelerinde, sırf bu imlȃ farklılığından dolayı kabul görmemektedir.
Bu hususta geçmişte Başkanlığınızca 2008 yılında, İSAM'da yapılan ve netice alınamayan toplantının, ilahiyatçı uzman bilim adamlarının katılımı ile yeniden düzenlenerek, ortak bir görüşün oluşturulması ve İslȃm ȃlemi ile olan farklılığın ortadan kaldırılması gerekmektedir.
Bu husus İslȃm ȃleminin birliğinin sağlanması bakımından son derece önemli olup, Başkanlığınızın bu problemi çözebileceği kanaatindeyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder